Gideceğim Buralardan
havada o tat, aynı esinti sadece ben varım, etraf güneşli anlatamam, o kadar huzur dolu ki kısa bir süre gideceğim buralardan aynı anda güneş ısıtıp, rüzgar nasıl soğutabilir bence ortamda büyük bir özlem var ilerlemek, tüm yaşanmışlığı yok saymak demektir mayıs, haziran
Sonsuz Döngü
ayın beyaz günleri kırmızılığın açtığı çiçekler dur bir dakika, o da ne burası bildiğin kan yeri mühürlere hapsolmuş eller aynı eskinin yaşanmışı gibi geleceğin beklediği bir mazi farklı tenler, aynı hisler ben gerçekten haklıyım aynı mevsim, aynı sesler karanlığın çığlığını duyabilenler canımı bir an önce alın kış gününün soğuk geceleri ben dans eden bir kar…
Sen Benimsin
Sen benimsin, havada bu rüzgar eserken Benimsin işte, akan göz yaşlarımız bile şahit olur Saçlarımızın buluştuğu bu havada sen benimsin Değilsen, tuttuğumuz aynı çiçeğin yaprakları kurur Gün olur, vakit dolar, yeşillik solar O gün dünya ayla beraber ağlar Anladım, gerçekten Kaybedilen o zaman bir daha gelmeyecek Oturduğumuz ahşap, çizik bank Koşuşturduğumuz yumuşak toprak Baktığımız şu…
Bu Bir Rüya
Eller arkada bağlanır İkisi de soldadır Gözler kaçar birbirinden Bakmak ister, bakamaz Bir çift göz Yürürler koridorda Siyah kazak üstünde, altında mini etekle birlikte Geçerler birbirlerini Sırt dönmüşlerdir artık birbirlerine Giderler, ilerlerler hiç tanışmamış gibi Aslında dönmek isterler ama izin verilmez Giderler, ilerlerler Hiç yaşanmamış gibi . . .
Maziyi Özlüyorum
Güneşli bir günde soğuk bir rüzgar esiyordu Bulutlar, parça parça giderken Mazi, hala ellerimi dişliyordu Neden böyle oldu, yaprak neden daldan ayrılır ki Tanıdıklarım, sevdiklerim, neden hep uzaktalar Nasılda geçmiş zaman Nasılda gitmiş mekan Eskiden, eskiden şırıl şırıl dans ederdik Uzak denen bir şey bilmezdik Gözlerimiz aynı güneşe bakardı Şimdi artık, biz, biz değiliz Yokuz…
Duvarlar Var
Duvarlar, ittirilemeyen bir perde Şeffaf, ama ulaşılamaz Dört bir yanda, göklerde Adım atmak, sınırdan geçmek değildir Bazen bir adım, bin geri gitmektir Yalanlar, cidden yalanlar tüm yaşanmışlığı Sözlerle dahi anlaşılmaz Her yerde bir barikat Her tırmanış buz dağının tepesi Ulaşılmaz, ulaşsan da buğday tanesi Duvarlar, her an her yerdeler Sebepleri, sonuçları önemli değil Bazen ilerlemek,…